ANKİLOZAN SPONDİLİT
12 Ekim 2018



Ankilozan spondilit, öncelikle omurgayı tutan, ağrılı, sekil bozukluğu ve aktivite kısıtlanması ile sakatlığa neden olan iltihaplı romatizmal bir hastalıktır. Ankilozan spondilit , asıl olarak omurgayı etkilemesine rağmen, kalça eklemi daha sıklıkla olmak üzere, diz, el, ayak ve omuz eklemlerini tutabilir. Ankilozan spondilit, yasamı tehdit eden bir hastalık değildir. Hastalığın tanınması, uygun tedavi ve egzersiz programları ile kontrol altına alınabilir. Hastaların çoğu, Ankilozan spondilit nedeniyle aktif günlük yaşamda işten ayrı kalmamaktadır. Ankilozan spondilitin nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Günümüzde kalıtımın önemli rolü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle genetik geçiş araştırılmalıdır. Her Ankilozan spondilitli anne veya babanın çocuğu Ankilozan spondilit’li doğmaz. Bu genetik geçiş oranı %15 civarındadır. Sırt, bel, kalçalarda fazla olmak üzere istirahatle ve geceleri artan hareket etmekle azalan ağrı ve sabah tutukluğu en önemli yakınımdır. Bu yakınımlar 3 aydan daha uzun süre devam etmektedir. Kalçalarda ağrı ile de başlayabilir. Erken dönemde kilo kaybı, yorgunluk, ateşlenme ve gece terlemeleri olabilir. Hastalık, sırtı ve göğüs kafesini tutmuşsa solunum güçleşebilir. Bu durumda ağrı sadece sırtla sınırlı kalmaz; bazı hastalar, göğüs ağrısından da yakınırlar. İleri dönemde omurga ve eklemlerdeki değişikliklere bağlı sekil bozukluğu ve kamburluk oluşabilir. Her sırt ağrı ve tutukluğunun sebebi ankilozan spondilit değildir. Genç bir erkek hastada 3 aydan uzun süren istirahatle, geceleri artan ve uykudan uyandıran bel-sırt ağrısı, sabah tutukluğu, sekil bozukluğu ve kamburluk oluşumunda akla AS gelmelidir. Kesin tanı kan tahlili ve röntgen filmleri, MR ile konur.